Beden Dili Vücud Dili - Printable Version

Beden Dili Vücud Dili

Karoglanin Beden Dili Vücud Dili Risalesi

Selamun Aleyküm

Bu Konuyu bir tane pdf kitapta az bir bölüm okudum azicik. ve daha önce duymuşdum bu meseleyi,

yani vücudun harketlerinden bir mana cikarmak, ve buna beden dili diye adlandirmak.

islamda bunun yeri varmidir derseniz evet vardir ,Fakaaaaat:

Islamda namaz kilarken neden ellerimizi kulaklarimiza götürürüz,
yine ellerimizi belimize veya göbegimize niye baglariz, yine muhammed
tahiyatta teşehhüd bölümüne gelince "La ilahe" denilirken sag elinin
işaret parmagini dizinin üstünde yukariya dikmişdir ve "illallah"
denilirken indirmişdir. ve yine bir sözü teyid ile bildircegi zaman yani
o sözün üstüne basa basa söylemek istediginde sag elinin parmaklarini
sanki tuz tutuyormuş gibi yapip sol elinin icine vurarak söylemiş o
sözünü. veya bir diger rivayete sag elinin bir parmagini sol elinin
icine basip kaldirarak, bu hareketi bir kac defa yaparak söylemiş o
sözünü.

Cevpalarina gelince el kol göz kulak bir melekedir, eller senin
tutma işini yapan melekelerin yine gözler görme melekelerin ve ayaklar
seni taşiyp götürüp getiren meleklerin. hal böyle olunca el kol ayak göz
konuşurken ve calişirken bazi hareketler yapar bunlar dogal yapisinda
istem dişi hareketlerdir. fakat işde bunlari gözetleyen bazi ahmaklar,
bunlarin neden oldugu sebebleri yazip , işde Beden dili diye bir dil
icad etmişler ,ve bunlari bazi ögretmen okullarinda ve üst seviyedeki
alfa kişilere yani grup yöneticeleri egitilirken davraniş bilimleri
dersi olarak ögretilir olmuş. Fakat bunlarin hepsi aynen bir rüya
görenin elma gördügünde, Rüya yorucunun, o rüyayi, Rüyasinda bir başka
elma görenin başina geleni örnek alip yormasi, ve ve rüyada elma görmek
demek, budur demesi gibi, sadece varsayimlardan ibarettir.

Oysaki senin elin kolun bir melek veya meleke oldugu için sen o
elinle helal işlermi tuttun yoksa hirsizlikmi ettin yoksa , ... ve
bunlari elinle kolun, diger sana karşi duran insanin meleklerine haber
verir, yani melekler, meleklerle konuşur, yine cinler onlari işde senin
elin kolunun hareketinden okur, yani mesela bir sinek, senin hangi
hareketi yapacagini senin elinin kolunun gözünün hareketinden okur, ve
hayvanlar işde hareket dili ile anlaşirlar yani melek dili bilirler.

ve kurandaki bir ayette:

"Ve ennâ kunnâ nak’udu minhâ mekâıde lis sem’i fe men yestemiıl âne yecid lehu şihâben rasadâ"

(Cin suresi 9)

şihâb demek yani bir şahin (doğan) demekdir. yani işde
şeytanlardan bu bilgi calma işini yapanlari yaklayip öldüren güdümlü
takip ettigini yakalayip öldüren şahinler vardir. fakaaaat bir adam eger
katil ise o eline tabanca BICAK gecirince o BICAK ile, ekmek kesmek
peynir kesmekden ziyade, insan kesmek ve tehdit etmekde kullancakdir.
öyleyse Allahu Teala kuranda onlari kovalayan şihablardan bahsediyorsa, o
zaman bu ilmin insanlarca, ve cinlerce, şeytanlrca kullanilmasina karşi
(Razi degil) demekdir. cünkü meleklere verilmişdir o dil ve ilim. ve
biz bundan 10 -12 sene önce bir kavgadan dolayi mahkemelik olduk, ve bu
beden dilini ders olarak okumuş veya bizim internetten buldugumuz
kitabi alip okumuş olan bir adam, ve bunun birde renk ilmi diye bölümü
var onunla işde: davamiz hükümnete vasil olunca hakimin karşisina siyah
ceket icinde beyaz gömlekle cikdi "benim icim beyaz" sucsuzum diyor siz
bunu bugün bizden duydunuz ve artik sizde sucluda olsaniz böyle bir
kamuflaj yapabilirsiniz. Bu ilim ve bu alfa insanlarca kullanilir olmuş
yani, hakim alfa man, ve ona beden dili ile diyorki "ben sucsuzum"
halbuki yalanci cünkü: hakimin bildigi dili oda biliyor, ve kamufle
olmuş bir sahtekar, bizde hani sütten cikmiş akkaşik degiliz fakat, ve
onun o haline bakan hakim, bizim yerimize ona hak verip bizim davayi
berat ettirdi. yani bicagi eline geciren katil misali ögrendigi bu beden
ve renk ilmini kendini kamuflajda kullandi. bu ilim insanlar için
hayirli ve ögrenilmesi elzem olsa, Allahu Teala, önce muhammedine
ögretir , sonrada muhammed bütün ümmeti muhammede ögretmezmiydiki, neden
böyle yapmadi demek yokmu, neden gizli gizli melekleri dinliyenleri
kovalayan şihablardan bahsediyor, o zaman Allah.

ve bunu şu gercek KISSA ile aciklayalim:

Hz.Süleyman'dan Hayvanların Dilini Öğrenen Adam

Kurtların, kuşların dilinden anlayan Hazreti Süleyman aleyhisselama gelen bir adam yalvarır:

– Ne olur ey Allahın nebisi bana da hayvanların dilini öğret de ben de konuştuklarından anlayayım.

Süleyman aleyhisselam izin vermez:

– Olmaz, der. Sen onların konuştuklarını dinlersen sabredemezsin. Arkasındaki hikmetleri düşünemezsin.

Ne var ki adam ısrar eder. Süleyman aleyhisselam da adama
hayvanların dilini öğretir.Sevinçle evine gelen adam çöplükteki köpekle
horozun konuşmalarını dinlemeye başlar.Bir ara köpekten şu sözleri
duyar. Yanındaki horoza diyor ki:

– Horoz kardeş, sen arpayla buğdayla da karnını doyurabilirsin.
Biraz ötedeki taneleri yesen de ekmek kırıntılarını bana bıraksan olmaz
mı, benim karnım çok açtır.

Horoz şu cevabı verir: – Sabret köpek kardeş, yarın buraya ağanın
ölen eşeğini getirip bırakacaklar, bolca et yer, karnını iyice
doyurursun. Bunu duyan ağa hemen koşar ahırdaki eşeği alıp pazarda
satar. Kendi kendine söylenerek döner:

– İyi ki hayvanların dilini öğrendim, yoksa eşek elimde ölecekti.

Ertesi gün yine kulak kabartır çöplükteki seslere. Köpek sitem
etmektedir horoza: – Hani ağanın eşeği ölecekti de ben de bolca et
yiyecektim ya?

Horoz cevap verir: – Ağanın eşeği öldü ölmesine de, satın alan
zavallının elinde öldü. Ağa açıkgözlülük edip eşeği sattı. Ama üzülme,
bu sefer ağanın atı ölecek. Buraya getirip bırakacaklar, bolca et yer,
karnını doyurursun.

Ağa yine hızla kalkar, ahıra gidip atı alarak pazara götürüp
satar. Dönerken de yine söylenir: – İyi ki hayvanların dilini öğrendim,
yoksa at da elimde ölecekti.

Gelip yine merakla kulak misafiri olur: Bu sefer köpek daha yüksek sesle sitem ediyor:

– Horoz kardeş, beni yine aldattın. Hani ağanın atı ölecekti ya?

– Ağanın atı öldü ölmesine de, sattığı zavallının elinde öldü.
Üzülme der; bu sefer daha büyük bir ziyafete konacağız hep birlikte.
Köpek inanmaz: – Hadi hadi beni yine aldatıyorsun. Horoz kesin cevap
verir:

– Hayır, aldatma falan yok. Durum kesin. Çünkü der, bu sefer
ağanın kendisi ölecek, malına gelecek olan bela bu defa kendi canına
gelecek. Arkasından yemekler yapılıp etler pişirilecek, artanını da
bizlere dökecekler, ye yiyebildiğin kadar.Ağa bunu duyunca şaşırır, sağa
sola koşuşturmaya başlar, yok mu beni kurtararak biri, diye söylenir.
Derken gece hastalanan ağa sabaha çıkmaz ölür.

Arkasından yapılan yemek, pişirilen etlerden artanlar çöplüğe
dökülür, uzun zaman hayvanlar ziyafete konmuş olurlar. Bu sırada horoz
söylenir:

– İnsanlar, keşke canıma gelecek olan malıma gelsin,
diyebilselerdi de hileye başvurmasalardı.– Bunda da bir hayır vardır,
diye düşünselerdi. Bunu diyemiyorlar maalesef. Sonra da mallarına
gelmesi gereken canlarına geliyor, ama pişmanlık fayda vermiyor.

Sonuc olarak

Siz siz olun size hayirli olmayan: havas ilmidir, beden ilmidir, rüya ilmidir, bunlarla ugraşmayiniz.

Bilinki Allah bize bizim bilmemiz gereken ilimleri vermişken,
haddi aşanlarinda cezasini verdiği, binlerce örneklerle ortada.Bugün
kazansada onlar, yarin can tahtasina Azrail oturunca cevap
vermeyeceklerdir onlar, bir şihab onlarida yakalaycakdir elbet, ve
yutuvercekdir onlarin kuşunuda.

Bunun ispati için namazda, bütün kurani, yani kainatin bütün
olaylarini okuyabilirsin, ve bunu okurken tek hareket, eller göbekde
bagli durur, hangi hareketi yaparisn baska? bizde bir laf vardir:
konuşurken elin kolun kiynaşmasin rahat dursun derler anladiniiiiiz.

Bir Karoglan Risalesi 18.04.2015

Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 18.04.2015 Cumartesi