Thread Rating:
  • 27 Vote(s) - 2.7 Average
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
HüdHüdler yani Çift HD Kamera Ve Dronlar Vakti (Kar©glanin 11 Kasım 2018 Vaazi)
#1
RasitTunca-2 

HüdHüdler yani Çift HD Kamera Ve Dronlar Vakti

(Kar©glanin 11 Kasım 2018 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَا أَرَى الْهُدْهُدَ أَمْ كَانَ مِنَ الْغَائِبِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve tefekkadat tayra fe kâle mâliye lâ erâl hudhude em kâne minel gâibîn.

Meali :

Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: “Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?”

Sadakallahul Aziym NEML Suresi 20. ayet


---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Yâ Ebâ Zer! Yedi kat gök ile yedi kat yerin Kürsî yanında büyüklükleri, ancak bir çölün ortasına atılmış bir kapı veya bir yüzük halkası gibidir. Arş-ı alâ’nın da Kürsî’ye göre büyüklüğü, o çölün o halkaya nazaran büyüklüğü derecesindedir.”

( Hadis-i Şerif , İbn Hibbân, Sahîh, thk. Şuayb Arnavut, Müessesetü’r-Risâle, Beyrut, 1993, c. I, s. 76, nr. 79; Taberî, Kurtubî, İbn Kesir, Ayete’l-Kürsî tefsiri; Beyhaki, Esma ve’s-Sıfat, h. no:861, 862; Kenzu’l-Ummal, h. no:44158)

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

siret okuyucu birine itafen, Burunumuz hakkinda ileri geri konusanlara, burnumun yandan profilini hediye ediyorum. iyi bakda bir daha öyle konus averelmi sandin beni, hayata aval aval bakan diye tarif ettin. Nereden tuttumsa, orasi benim oldu hayatta diyemem, amma benim olanlar var, olmayanlar var, benim zorla aldiklarim var, bana otamatik gelenler var, benim cagirdiklarim var, cagiripda gelmeyenlerim var, ne öyle herseye burnumu sokarim, sazan burunu ile, önce burnumu daldiririm, bak o kadar uzun degil burnum, sazan degilim, her olaya dalacak kadar ben sazan burunlu degilim, dogdugum basagacda deniz yoktu be adam, cay vardi bizim köyde, yüzücek kadar, deniz derya, yada firat gibi derin nehir falan degil, cay cay, Allah öyle diyor o uzun burunlu herşeye dalanlar için :

en küçük kıpırtı olsa, kendine söyleniyor sanırlar diyor,

Nede karişmam gereken işden geri dururum, burun demek budur, averellik bilmem neyi temsil etmez. Allah burunlari koymuş boga burnu, simi köpek burnu, fil burnu, hamsi burun,sivri sinek burunlu, gergadan burnu, kokarca burnu, yani sen neye göre benim brunumu siniflandirdin? bak bir dogaya kac ceşit burun var, sen kac kategori söylebiliyon burun hakkinda, ben ne kadar biliyon gör. bir adam eşek oldugunu anlayinca, ne kadar alim olsada, herkes kartal, bilmem boga, amma o eşek, ne kötü bu. adam nefsini bilse neye yarar degilmi. yani adamlik ve insanlik önemli olan yoksa, ortada gezen tilkilerde, farelerde var, aslanlarda, kaplanalarda var, sana düşmedi benim burnuma kehanet yazmak, beni yaratan en güzel yaratmiş, bana en layik olani o bana vermiş, bir daha benim hakimda yorum yapma demedim mi ben sana..... .

[Image: Karoglan-Hoca-Raasit-Tuncanin-Yandan-Profil-Resimi.jpg]

Bizim eski risalelerimizden biriside "zenginlik, Başkalarını da zengin edebilene denilir." vardı.
şimdi gündeme bu gelmiş, ve bize sen yapıyor musun gibi atıf var. Halbuki okula giden birisi bilir ki ilkokuldan başlayıp üniversiteye kadar matematik var Edebiyat var coğrafya var coğrafyanın içinde tarih var Türkçe var azıcık çıktı mı, fizik var, kimya var biyoloji var, ingilizce var, şimdi her dersin bir de 1. sınıf 2. sınıf 3. sınıf üniversiteye kadar sınıfları var, hani Hukuk Fakültesi'nde matematik olmasa da, ama matematik fakültesinde matematik var, yani matematiğinde da üniversite sınıfları var, Öyle olunca ben de çokça konu anlattım sizlere, fizik kimya biyoloji tasavvuf fıkıh ve bunları hepsini benim yaşamam mümkün değil, yani şimdi Fizik öğretmeni fizikte, atomun parçalanması konusunu işleyince, öğretmen Albert Einstein olmak zorunda mı, yine peygamber, Süleyman Peygamberi anlattığında, Süleyman gibi zengin olmak zorunda mı, kendi çapında onu Yaşar, kendi çapında bir Süleyman lık yapar, yine Fizik öğretmeni de o konuyu, kendi çapında bir yaşadığı bir hikmet vardır, geçen ki anlattığımız Terki dünya meselesi ile, malı mülkü bırakıp Allah'a yönelmek, hacca gidiyorsun, parayı kızı Çoluğu çocuğu borcu derdi bırakman lazım, yani Hani işkolik bu adamlarda eşi erkekse veya de kadınsa da, eve iş getirme derler, sen de Hacca giderken arkandakileri bırakacaksın Muhammed en son giderken, Hatta en son kurşunu da veripte gidiyor. Öyle olunca yani ben de anlattıklarimi kendi çapında yaşamışımdır. Herkes Daha doğrusu kendi çapında yaşar, şimdi karınca illaki halterci bir adam gibi 120 kilo kaldırmak zorunda mı, karınca kendi boyunca ağır bir şey bir buğday tanesini kaldırdığı zaman, zaten O Onun için 120 kiloyu aşar, Belki daha fazladır, yine pire kendi boyunun 120 ya da 500 katı zıplayabilir. peki Bit ne yapacak, adım adım yürürken, Bit adimi olacak. şimdi internetdeki bir yazinin bir Dosyanın boyutu 1 bitten başlıyor bit, 1 bit, ondan sonra bayt, oluyor sonra kilobayt, megabayt, yani Öyle olunca, herkes cüssesine göre kaldırır, ya da yaşar hayatında, herkes aynısını yapacak diye bir şey yok, o yüzden Efendimiz Muhammed'in sünnetlerinde aynısını yapacakmışiz diye kural yok, yapmazsa bilmem bir kere terkederse Muhammed'in ümmeti Tam değilmiş. yani öyle şey olmaz farz degil sünnet, bu sünnet, bazen farz bile kifayet babinda, biri yapinca, digerinin yapmasi gerkemez, herkes cüssesine göre, sen de o nasıl tecelli etti, benim evimin penceresi, eski evin penceresi 120'ye 90 dı o pencereden bakan adam ile, 2 metreye 1 metre bir buçuk metre pencereden bakan aynımi görüp bakar? 360 derece cam döşeme olan yerden bakan bir adam, aynımı bakar aynımı görür, o yüzden zenginlik te başkalarına da zengin edebilendir, yani Sen eğer mal mülke sahipsin, elinin değdiği yeride Zengin edebilmektir, Yoksa hep Bana deyip Fabrikalar atlar yatlar hepsi sana olursa, bu zenginlik değildir. Bu cimriliktir cimrilik. Davut as. neden oruc tuttu, yedigine isctigine karışmışar ondan yoksa cimrilikten degil, yoksa zenginlik kanaattir dedi Peygamber Efendimiz. Biz de Diyoruz ki. zenginlik başkasını zengin edebilen, tuttuğu yeride zengin edendir. bazı insanlar temizlik hastasi, mesela adam yada kadinin biri film çekiyor, sanatçılardan birisi varmış, film çektiği yerdeki tozları alıyormuş, ahlak işte, pinarlarin içindeki, içindeki yada üstündeki temizlikci böcegi vardır. bacakları böyle sivrisinek bacagı gibi bir şeydir, o temizlik böcüsü, Suyun pınarların üstünde olur, suyun üstünü temizler durur, benim burada yolun üstünde işe giderken, bir tane gölet var, görmüştüm gölün üstü yosun kaplı, eger bunu temizlemezsen, o gölü kullanamazsın ki, işte temizlikçi Balıklar akvayumlari temizler, akvaryuma temizlikçi balık atar, akvaryumun içine temizlesin diye, suyun üstünde de vardır Aynı böcük vardır temizlikçi Böcük suyun üstüne temizler durur. işte Temiz insanlar da bu böcük ve akvaryum temizlik işçisi gibi, temizlik hastası, gördüğü pisligi temizlemek, içinden gelen bir şey. zenginlikte hakiki zenginler de işte böyle, nerede fakir gördü, üstünü giydirir, nerede aç gördü Karnını doyurur, budur zengin, yoksa bilmem ben Oraya gidip marka elbiseler giyipde, bir de fakirlere hava atmak değil, bilmem bossadan bilmem gucciden giyinip de, fakirler yanında Caka satmak değil, zenginlik mi bu, yoksa ahmaklığın daniskası.


Daha önceki yazılarımda hurilerden bahsettim, ve hurilerin, yapay zeka yani robotlar olduğunu ileri sürmüştüm. cennettekilere 400-500 Huri verilmesi meselesinin bu robotlar olduğunu ve, hiç İsyan etmeyen, hep itaat eden, ister sevişmek için, ister hizmet için, erkek veya dişi robotlar olduğunu söylemiştim, ve bunun üzerine insanlık, Yapay Zeka üzerine biraz daha fazla gitmeye başladı. fakat kötüler boş durmuyor ki, biz her ne kadar dünyayı imar edip cennete çevirmeye çalışmak istesekte, kötülerde dünyayı yakıp yıkmak derdinde. ve Bugün haberlerde duydum ki, savaşçı robotlar yapıyorlarmış. Hani Cennet ve huriler var da, cehennemde Zebaniler de var. Ve işte bu yapacakları savaşçı robotlar, Bir nevi zebanileri temsil eder. çünkü ayette

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn

Meali :

Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar o hallerinden dönmezler.

(Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 18. ayet)

onlar sağırdır duymazlar, Kördür görmezler ve geri Dönmezler yaptıklarından da, yani acimazlar, merhamet etmezler, Yani aynı işte, böyle olunca robotlar savaşçı robotlar zebaniler olur o zaman, Bizler cenneti oluşturacaktık, cehennem ehlide Cehennemi oluşturmaya çalışıyor o zaman.


Yine buna yakın bir meselede, rivayete göre söyleniyor ki, Amerika sattığı silahların, içine bir kodla kilit koyduğu, ve bu yüzden uçak ve füze satıyorsa, onun istemediği bir yere Sen bu silahı kullanamazsin, Çünkü kod onun elinde, ve ancak o sana müsaade ederse onunla düşmanına karşı savaşa bilirsin. kurşunun olsa bile, Kurşun atamayacaksın, füzelerin olsa bile düşmanına karşı füzelerini kullanamayacaksın. neden dersiniz, Çünkü Amerika haklı, sana bu silahları sattı da, sen adamı kafir ve gavur diye tanıyorsun, ve senin yarın Bunlar kafir diye bu adama Savaş açmayacaginin garantisi var mı, yarın cihad mihad diyerekten adamı öldürmeye kalkarsın. adamın kendi silahlari ile adamı vurmaya kalkarsın. Amerika bu yüzden kilit Koymak'ta haklı. ama işin ilginç tarafı Amerikalilar bunu akıl etmişler fakat, Amerika'daki örgüt İlluminati ve diğerleri veya Mason örgütü, bunu Allah'ın da bildiğini bilmiyorlar. Allah size her türlü silahı bilgiyi verecek de, o üstüne kilit koymayı unutacak. Ve insanoğlu küçücük beyni ile silah yapıp, Allah'ın silahı ile Allah'ın vuracak öldürecek, bu imkan dahilinde mi? yoksa ahmaklık mı? ve yine büyücü ve sihirbazlar Allah'ın Kur'an'ı ile ayetleri ile bunu yapip Allah'ın kullarına Yani Allah'a karşı savaş açıyorlar. ahmaklık değil mi, ceza gerektirmez mı bu, Cehennem gerekmez mi bunlara. yani Amerika'da haklı, Allah da haklı, Allah de her şeye kod koymuş, yani frekans koymuş, bir de frekansı 2 boyutlu, yani dualite yapmiş. ve suyu ateş ile durduruyor, ateşide su ile, kötüleri İyiler ile, iyi kimseleride kötüler ile, durduruyor terbiyet ediyor. Peki bu hususta Allah mı daha akıllıdır? yoksa Amerika mı daha akıllı?


Bankacılık Sistemi

Dün 10 Kasım Atatürk'ü anma günüydü, ve bugünlerde İş Bankası'nın devlete devir Taksim edilmesi meselesi gündemde. ve Ben araştırdım Osmanlı Devleti'nde Türk Bankası yokmuş, 1800 lerde ilk defa banka kurulmuş, fakat Osmanlı Bankası diye bir banka kurulduğu söyleniyor, Bırak bu Osmanlı Bankası bile Türklere ait değilmiş, ecnebiler, dıştan gelen ecnebiler, kendi paralarını tekrar yurtlarına aktarmak için o bankayı kurmuşlar, ve diğer Osmanlı'daki bankaların hepsiden ecnebilere ait bankalar, yoksa Osmanlı banka yapmamiş.
ve Mustafa Kemal Atatürk ilk defa bir Türk Bankası kuraraktan, amma o günkü masonlarin eli ve fikri ile amma, onların eliyle ama, Atatürk kendisi bunu düşünmüş ve, Türkiye İş Bankası'nı kurumuş. Eğer bugün senin maaşın bankaya yatıyorsa, yine faturalarını bankadan ödeyebiliyorsan, yine kredi kartı yerine kullanıp, para olmadığı halde, paran daha hesaba gelmediği halde, Sen gelecek parayla, alışveriş yapabiliyorsan, bu bankalar sayesinde, ve bunun kurucusu, Türkiye'yi böyle bu sisteme geçiren yine Atatürk olmuş. Senelerdir bu sistemde işliyor. ve Atatürk'e Bu sebeple de teşekkür etmemiz lazım.
Atatürk'ün gayesini anlamayan , Onu değiştirmeye, tekelleştirmeye çalışıyor. dedik ki Allah'ın cumartesiye yasak koymasının sebebi, Yahudilerin cumartesi günü çalışmamasından gaye, Şu an ki hafta sonu tatili idi, yine öyle dedik zekattan gaye, şu anki vergilendirme sisteminin gelmeseydi dünyaya, yani Allah Dünyayı insanların imar etmesinde yardımcı oluyordu. Atatürk İş Bankası'nın kurarak tan da, Türk milletinin medeni Milletler seviyesine gelmesiydi gayesi. bankaları bir kaldıralım bakalım ne olacak, yani büyük nimet. Faiz maiz hepsi fasa fiso bak, bankalar olmasın her şey durur, işler durur, mesela Ulaştırma şirketi mersin'den, İskenderun'dan portakal alıp İstanbul'a getirecek, Ama şirket İstanbul'da, ve bu Transport için Mersinli şirket ya da Çiftçi Amca, Bir kaporta vermesi lazım ki, adam güvensinde kamyonlarını yollasın da, malları İstanbul'a getirsin. işte bu işlem için en kolay sistem bankaya havale yöntemi, eğer biz hala Osmanlıcılık Bilmem faizcilik meselesine girersek, bankalari da kapatırsak, bu işler nasıl yürüyecek, tefecilere mı kalacağız. yani ey Mehdi askeri, para alıp satan bankalar sistemi ile, yine banka cennetindesiniz. Osmanlı'da böyle bir sistem var mıydı, atına binecekde, istanbul'dan Mersin'e gidecek de, parayı tahsil edecek de, Ölme eşeğim ölme………..


Ali Baba ve Kırk Haramiler

Ortaçağda ya da Osmanlı döneminde olan bir olay, ya da anlatılan bir hikaye ya da kıssa,
Ali Baba ve Kırk Haramiler ve "Açıl susam açıl" deyince, Açılan Kapı.

Peki bu hikaye edildiğine göre, bu hikaye mi, uyduruk mu, masal mı?
Halbuki bu olay öyle Ortaçağda filan olan bir hikaye değil, masal değil, ve eski bir hikaye ve dedik ki işte, Hz Nuh vakti Neptün deydik, oradan buraya alındık, yine Geçen anlattım, eski ümmetlerde bizim ciktığımız bilgisayar ve teknoloji devrine ulaşmışlar, Hatta eskişehirli amcanın dediğini söylemiştim, Arap cahiliye dönemi ataları, yada tanrilari Lat uzza ve menat, bundan kasıt, Menatin monitör olduğunu, ve bizlerin de şimdi de monitöre yani bilgisayara tapar hale geldiğimizi söylemiştim, yani ekrana, bilgisayar ekranı, telefon ekranı, Menat veya monitör.

işte Kırk Haramiler vakti, o insanlar çaldıkları malları saklamak için, mağara şeklinde evler oymuşlar, ve kapısını da yine Kaya gibi yapmışlar, ve kapının acma sensorunu da, Ses sensörlü yapmışlar. Ben bugün, Hatta bundan birkaç sene önce bile, ilk Sony Ericsson T10 larda bu sistem var dı, Mesela her numara bir ses frekansına kayıtlı, ve sen bir numarayi Annem diye kaydettinmi, ve bu numarayı yazdığın zaman, belli bir frekans ve nota oluşturmuş oluyoruz, ve bunu da ses frekansı ile annem diye kaydediyorsun, ve tekrar araman gerektiği zaman, mikrofon ile annem dediğin zaman, bu telefon Annenin numarasını ariyordu . Şimdi Bu sistemler daha da gelişti, ve televizyonu kumanda edebiliyorsun, arabayı kumanda edebiliyorsun, evinde uzaktan kaloriferleri yakabiliyorsun, kahve hazırlatabiliyorsun. işte o Kırk Haramiler hikayesi de ayni yani, masal falan değil, eskilerden bize kadar naklolmuş, ve eskilerin bu teknolojiye ulaştıklarını gösteren bir kıssa, Yani ses frekansı ile, Ses sensörü ile açılan kapılar zamanı, Bu nasıl bir zaman, kim istemez, hatta daha öte bir zamana ulaşmışlar demek ki…. Bunu da Arap hikayeleri olaraktan anlatılır.
Ve bunları sihir ve Tılsım ile yapılan bir şeyler değil, Halbuki ilim ve bilim ile yapılan şeyler.
Ve bu taa parapsikolojiye kadar gider. parapsikoloji nedir bilir misiniz, beyin gücüyle kumanda etmek, Ama bu televizyon ama araba, ama bilgisayar, ama bir fotoğraf makinesini beyin gücüyle kumanda etme derecesine kadar gider, yani onlar Eğer böyle bir teknolojiye ulaştıysa, onların en ileri noktası parapsikoloji ile konuşma iletişim ve kumanda sistemine kadar ulaşmış olmalılar.


insanlığın daha keşfedecek çok şeyleri var mesela maddeler ile konuşmayı öğrenemediler, hayvanların dilini öğrenemediler. telepati ile iletişim daha henüz tam anlaşılmadı. Mevleviler anlatır ki Mevlana, alırken besmele ile, koyarken Besmeleyle koyarmış aldığı her şeyi, onlara sevgi ile muamele edermiş, her şeyin dili ve cani olduğunu ifade edermiş. Evet öyle her şeyin cani var bedeni var, ve aklı var. dedik ki elementler Aynen bir melek gibi, onlar erkek veya dişi olmazlar, maddelerin erkek dişisi olmaz, demirin erkeği dişisi diye bir şey var mı, ve yine onlar evlenmez cinsi münasebette bulunmaz, yemez içmez, demirin si icdigi görülmüş mü, acıktığı görülmüş mu. Öyle olunca Melek statüsünde ler melekler akıllı varlıklar olduğu için, onlar hepsi akillı Düşünen ve hatta aralarında konuşan varlıklar. Öyle olunca, ben bir zamanlar ufkum açıkken, eve mesela 2 kilo mandalina aldım ise, yada karpuz kavun aldim ise, ama Yemedi mi, tam çürümeden önce, mandalina beni çağırıyor telepati yöntemiyle, mandalina, mandalina, mandalina ye diye çağırıyor, veya karpuzu ke,s karpuzu kes ye diye, ve sen bunu hissedip ve duyduğun zamann gidiyorsun bakıyorsun ki çürümeye az kalmış, diyor ki mandalin Ben Ölmeden Ben i ye diyor. Ama bu belli bir nefs katmanina çıktıktan sonra olan bir his ve kuvvet, belli süre sonra sen buna dikkat etmediğin zaman bu sefer melekler küsüyor ve seninle konuşmuyorlar bir daha, Nefsin bu katmanına çıktığın zaman bu hislere dikkat edersen, o derecede kalıyorsun, Eğer anlamamaya başlarsan, onlar da seninle konuşmamaya başlıyorlar, bu derecede aşağı düşme riski var. ya ileri ya da geri 1 derece kazanırsan. ve ben size bunu direk ögreterek bir sinif daha atlattim sizleri.


Neml suresinde Süleyman Aleyhisselam kuşları yoklama yapıp yoklamada Hüdhüdün Orada olmadığını fark ediyor, ve diyor HÜDHÜD nerede, yoksa kayıplara mı karıştı diyor.
Halbuki bu Ayeti incelediğimizde HÜDHÜD kelimesinde, Aslı harfler H ve D ve yine ikinci defa H ve D

ve bunlara Diyebiliriz ki çift HD kamera Şu an baktıgimizda tek HD kameralar var ve ilerki zamanda çift HD kameralar bulancak ve Hüdhüd denen kuşlarda Aslında kuş değil, Dronn, çift HD kameralı drone, Süleyman Aleyhisselam Dronn göndererek ten Belkıs annemizden haber alıyor, Yoksa bu kuş falan değil yani, çift HD kameralı drone. alıcı ve verici sadece kaydedici değil çift HD demek Hem alıcı, hem verici şeklinde, hem de HD Verici Şeklinde. Öyle olunca yine Süleyman Vakti de teknoloji yüksek dereceye, Hem de çift HD li drone üretecek derece yükselmişlermiş.


Allah bilgi ve ilmin Eğer taşlara yazıp da saklasaydı, 10 milyar senede, taşlar erirdi, Toprak olurdu, kağıda yazsa, kağıtlar eskir toz olurdu. ama Allah kainatın ilmini ve bilgisini, dünyamızda hayvanlara paket paket yazmış, her bir hayvanda ayrı bir RAR paketi gibi, bir teknoloji ve ilim gizli, ve bunu böylece doğal Seleksiyon da üreme ve çiftleşme sistemi ile taaaa günümüze kadar ulaştırmış, Yoksa bu bilgiler çok kolay yok olur giderdi. ve bizden ve vaaazlarımız dan ibret alan bilim ve bilim adamları ve Amerika ve İsrail, işte hayvanları incelerken, karıncanın gözünü keşfettiler, karınca ne kadar büyüklükte, ve karıncanın Kafası ne kadar büyüklükte, ve karıncanın kafasındaki gözü ne kadar büyüklükte, ve gözünden beyne giden sinyali götüren Sinir ve damar ne kadar büyüklükte…..
ve işte insanoğlu karınca gözü kamerasını yapmayı da başardı mucit macit amcalar. karınca gözü kadar kamera icat ettiler, ve onun sarf edeceği enerji ne ola ki, çok cüzi bir miktar, ve onun pili ona normal bir pil senelerce yeter, Böyle olunca artık ben izlenmiyorum, Beni kimse dinleyemez izleyemez, Ben Başbakanım, cumhurbaşkanıyım, Bilmem kimin başkanıyım, falan işlemez, herkesi bir tane karınca gözüyle izeleyebilirler dinliyebilirler, aldığın sigaranın paketine bile gömerler bu karınca gözü kamerayı, artık herkesin ayıpları saklı ve gizli şeyleri, ve yeri diye bir şey yok. yani izleniyoruz dinleniyoruz. Ve bu çektiği videoları kaydedici ekran boyutu 1 milimetreye 1 milimetre bile değil, Öyle olunca o videonun boyutu da çok küçük, ve onu kaydedeceği bir Festpalttede, bu video ne kadar yer kaplıyor olur ki 30 gigabayt lik bir USB gibi bir hafıza belleği ne, ne kadar çok film sığar. Ve böyle olunca bize Yaşanacak bir yer kalmadı gibi, artık herkes kıyameti bile ister hale gelecek.. kıyametin alametlerinden olan
bir kafirin Mezarın yanından geçerken, Keşke Toprak olsaydım da bunları görmeseydim demesi, herhalde bu sebepten olacak ki, bu ayet:

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

نَّا أَنذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنتُ تُرَابًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

İnnâ enzernâkum azâben karîbâ(karîben), yevme yanzurul mer’u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ

Meali :

Muhakkak ki, sizi yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, elleri ile takdim ettiği şeye bakacak. Bir kafir Mezarın (Mezarlığın) yanından geçerken, Keşke Toprak olsaydım da bunları görmeseydim diyecek.

(Sadakallahul Aziym NEBE Suresi 40. ayet)



Ve yarın Kıyamet kopmazsa işte ileride 4 boyutlu kamera var, Ve bunun ile kokuları da alıp verebileceğiz, yine 5. boyut ise 5 boyutlu kamera ile hisleri de hissedebileceğiniz, çünkü Eğer Huri ve gılmanlar robot ise, o zaman onlar bize hizmet edecekse, hisleriyle hissedecek, gözleri ve duyuları olması lazım, ve o da 5 boyutlu kamera, ve alıcı vericiler keşf olduğu zaman, bu huriler ve gılmanlarin hissetmelerini de mucid Amcalar yapabilir. Yarın çok işimiz var çok, çok çalışmamız lazım.


Karaoğlan'ın Arşı Ala yorumu
Kelimein Asli Almanca Kelime
Arsch : Göt
Arschloch : Götü delik yada Göt deligi
arşı ala : Allahın katı
yada, ala:Büyük kocaman
arşı ala: Koca popo


Ve Geçen hafta dedik ki, Kabe kavseyn, yani çekirdek Kabe, Mehdi'nin evi dedik, Öyle olunca Hz. Adem Kabe'yi yaparken Mehdi'nin evinin altındaki İzdüşümü ne yapmış. Öyle olunca Hazreti peygamberde miraç ettiğinde Mehdiye ve vaktine geldiğine göre, o zaman çekirdek kabe burada, ve vardığı yerde arş ve kürsüyüde gördüğü rivayet ediliyor. ve arş için arşı ala telaffuzu geçiyor. arşı alayi Müslümanlar Allah'ın Saltanat yeri olarak dan bilirler. Mehdi şayet ben isem, ve benim bulunduğum ülke şu an Almanca dilini kullanıyor, ve Almanca'da arşı ala ne demek? Afedersiniz Koca Popo demek, ve bize şu an ziyarete gelip bizi görenler, biraz şişmanladığımız için, Fette arş diyorlar, Yağlı göt veya Koca Popo demek. ve biz şu an bilgisayar masasında koca popomuzla, kürsümüzde(Bilgisayar masamizda, Bu vaazı vaaz edip yazdırıyor, ve dünyayi hep oradan Yönetiyoruz.
Öyle olunca arşı ala demek, Allah'ın yönetim yeri değil, Mehdi'nin kürsüsü, ve koca poposu ve bilgisayar sandalyesi demek olur. Allah ise hepsinin üstünde. arşı ala açık ve seçik biraz Almanca biraz Arapça ve ben öyle konuşuyorum zaten biraz Almanca biraz Arapça biraz Türkçe, ve Muhammed gelip de beni dinledi ise, zaten o zaman bu kelimeyi de benden almış.

Bir de "Zül arşıl Mecit" diye bir ayet var , O da bir mucit amcamın, yanii bir bilim adamının bilgisayarı ve kürsüsü ve bilgisayar sandalyesi ve sandalyeye oturan koca poposu.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Ye’cüc ve Me’cuc her gün o seddi delmeye çalışırlar, delmeye yaklaştıkları vakit başlarındaki amir onlara şöyle seslenir: 'Dönün yarın delersiniz.' Allah da ertesi güne o seddin oyulan kısmını öncekinden daha sağlam duruma getirir."

"Sonunda müddetleri dolup Allah onları insanlar üzerine salmayı isteyince; başlarındaki yetkili 'Dönün, onu inşallah yarın delersiniz.' diyerek, 'inşallah' kelimesini söyler. Onlar ertesi gün geldiklerinde seddi dünkü bıraktıkları şekilde bulurlar ve seddi delerek insanlar arasına çıkarlar. Bütün suları içerler. İnsanlar onlardan kaçar, oklarını göğe fırlatırlar, oklar kana bulanmış vaziyette geri döner. Bunun üzerine şımarık bir durumda şöyle derler: Yeryüzünde olanları kırıp geçirdik, gökte olanları da mağlup ettik. Sonra Allah onların boyun köklerinde bir kurt meydana getirir de bu yüzden hepsi kırılıp yok olur giderler."

Rasûlullah (asm) şöyle devam etti:

"Muhammed’in canını kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, O kırılıp yok olan Ye’cüc ve Me’cüc’un leşlerini yeryüzündeki tüm hayvanlar yiyecek ve çok güzel beslenerek etlenip yağlanacaklardır."

( Hadis-i Şerif , İbn Mâce, Fiten 27)

yani işte siz, benim kicimin altinda olanlarsiniz, ben Allah degilin, etten kandan bir insanin, ve sizin attiginiz ok, ancak benim götümün altinda, siz daha benim götüme bile ulaşmazsiniz, arşi ala ben isem, ve benim koca götüm ise, sizin o Göktekileride, yada Haşa, Allahi da öldürdük dediginiz yerde, benim koca götüm var, benim üstümde nice peygamberler evliyalar var, sizin gücünüz daha benim götüme bile ulaşmaya yetmez ve Allah diyorki

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ فَانفُذُوا لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَانٍ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yâ ma'şeral cinni vel insi inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuzû, lâ tenfuzûne illâ bi sultân.

Meali :

Ey cin ve insan toplulukları! Yeri ve gokleri aşıp gidebiliyorsaniz haydi aşıpda gidin bakalım, YILLARDIR MEALLERDEKI YAZAN : aşıpda gidemezseniz sizi orlara aşıpda götürcek bir güc vardir. DEMEK DEGILDIR; KI ONUN MANASI SIZ TEK BIR SULTANI YANI MEHDIYI BILE GECEMEZSINIZ DEMEKDIR, MEYDAN OKUMADIR KI, ALLAHA VARIPDA, ZARAR VERMEYI HESAP EDEN KIT AKILLILAR!!!!
FARZI MAHAL Hadi Hz Ademe kadar vardiniz diyelim, ondan ötede ne var kim biliyor, kim gördü, kimin haberi var, muhamed bende bilmiyon dedi, ve vardigi yer, daha benim götümün oturdugu yer ise, mirac ettigi yer bu zaman ve hatta benim evimin yakini ise, ondanda ötede ne var, neler var, hz adem ve ademde burda, ve ben duydum bir ademin basurunu kontrol için bir afgan dokdur kicina parmak atmiş, yani ademin kicinada ok atmiş oldu o fitneci yecüc mecüc. Ademe kadar varsaniz, ondan ötede ne var, ademin ötesini kim biliyor, sonrasi ne? neresi? kim, Kim Allah? Allah Nerde, Allah, god demiyorum haa, cünkü onlar kafirler god isminin koyuyorlar Gott demiyon almanca, amma Allah kim? Allah diyorum, INRI yada isa da demiyorum, ALLAH Kim? Kim Allah, nerede Allah? rahman demiyorum, rahim demiyorum, rezzak demiyorum, kim Allah diyorum, nerdeeeeeeeee, INRI RA da demiyorum, ALLAH kim ki

(Sadakallahul Aziym RAHMAN Suresi 33. ayet)

ve Allah ise kendini şöyle tarif ediyor

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ اللَّهُ الصَّمَدُ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Kul huvallâhu ehad. Allâhus samed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekun lehu kufuven ehad.

Meali :

De ki: “O Allah, Bir’dir (Tek’tir).” Allah Samed’dir (herşey O’na muhtaçtır, O, hiçbir şeye muhtaç değildir).O, doğurmadı ve doğurulmadı da. Ve O’nun bir dengi olmadı (olamaz).

(Sadakallahul Aziym ihals suresi

Ve ben anadan babadan dogmayin, ben tanri olaman, benim cati katimda muhamed kiraci oldu, benim arşimin üstünde, muhamedin arşi var demek olur, bu ben onun kicinin altindkilerden biriyin, oysa hicret ettiginde o eyyub el ensarinin evine kiraci olunca, o üst kata gecti, eyyub alt kata, ve öyle olunca muhammedin altinda ise eyybun kici varmiş, hani ben vardim, yani bana sira gelesiye bütün ashabi kiram ve evliyai kiram da benim tepemdeki arşlar, ve onlarin üstünde muhammedin arşi, oda aminenin, abdullahin, abdülmüttalibin, hatta isanin havarileri var, ve birde ashabi kehfi var, ashabi kehfin bizim silsilemizdeki listede sira ashabi kehfe gelince kitmir diye bir köpekde siraya girer yani üste bir köpeginde kici arşi var daha, yani sen kim oluyunda allahin götüne ok atipta öldürcen dangalak, O’nun bir dengi olmadı (olamaz).


Bu hafta yine Bilim adamlarına Işık tutacağız ve patenti bize ait bir bilgi vereceğiz, henüz patentini almadım, dedim ya. ve ışınlanma meselesini açıklayacağız, ve fotoğraf makinesi ve Gözde saklı, gözdeki mercek de saklı, bir fotoğraf makinesi görüntüyü ilk mercekte ters alıyor, mercekten geçince, görüntü ters, ve o görüntü bir aynaya verilince, Aynada 2. bir marcege yansıtaraktan ters görüntüyü düz hale çeviriyor. Yine çocuk doğumunda insan tohumu erkekte düz, ve annenin rahmine girdikten sonra Gelişip Çocuk olunca, doğma vakti gelince Rahim merceği de onu ters olarak da dünyaya getiriyor, sisteme bak farkettin mi ikisi de mercekmiş,Anne dünyaya çocuğu ters doğuruyor, Bu size bir şey ifade etti mi, birinci mercek Fotoğraf makinesindeki görüntüyü ters çeviren mercek, dünyaya geldikten sonra bir hemşire onun ayaklarının üstüne çeviri işte. işte ışınlanma da böyle bir şey, Yani 1. evrede ters halde, sen onu bir yansıtıcıya vereceksin ki, Ve o yansıtıcı ikinci mercege verince 1. evrede yaptığıni tekrar yapacaksın ki, düz hale gelsin, çözemediğiniz problemin, doğru yeri burasıydı.


Başka bilim adamlarını yine göreve çagirip, Hani demiştik ya, ölümün çaresi bulunmadan önce, gençliğin Sırrı bulunsun demiştik, hadislerde rivayet oluyor ki cennettekiler 30 veya 33 yaşında olurlar, Öyle olunca sadece gençliğin Sırrı, Genç kalmanın sırrı değil, ihtiyarları da gençleştirmenin sırrını da arayacaksınız, Çünkü artık ihtiyar diye bir şey olmayacak cennette, ve şu anki cennetlikler den, ihtiyar olanlarda cennetimiz de 33 yaş derecesinde bulunacaklar, O yüzden iki kanatlı olaraktan araştıracaksiniz bu gençlik sırrını, Tek Kanatlı değil, Hem Genç kalmanın sırrını, hem de yaşlıları gençleştirmenin sırıni cözeceksiniz.

Rabbim, Ahirzman ümmeti Mehdi Cematine, bildigi ile amel edipde, daha bilmedigi nicelerine nail olmayi nasip eylesin.

--oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve

etûbu ileyk.

--OoO--


Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 11 Kasım 2018 Pazar

Original Kar © glan







Signing of RasitTunca
[Image: attachment.php?aid=107929]
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Reply


Forum Jump:


Users browsing this thread: 1 Guest(s)